ANKARA'DA GEZİLECEK YERLER

ANKARA'DA GEZİLECEK YERLER

Ankara bölgesinde ziyaret edilmesi gereken yerler.

Anıtkabir

Türkiye'nin başkenti Ankara'nın Çankaya ilçesinde yer alan ve Mustafa Kemal Atatürk'ün anıt mezarını içeren komplekstir. Emin Onat ile Orhan Arda'nın tasarımı olan Anıtkabir'in 1944'te başlanan inşası 1953'te tamamlanmıştır. Anıt mezar binası başta olmak üzere çeşitli yapı ve anıtların yanı sıra Barış Parkı olarak adlandırılan ağaçlık alandan oluşur.

 

Atatürk'ün 10 Kasım 1938'deki ölümünün ardından naaşının, Ankara'da bir anıt mezar inşa edilene kadar Ankara Etnografya Müzesi'nde kalacağı açıklandı. Anıt mezarın inşa edileceği yeri belirlemesi amacıyla hükûmet tarafından bir komisyon kuruldu. Hazırlanan rapor doğrultusunda, 17 Ocak 1939'daki Cumhuriyet Halk Partisi meclis grubu toplantısında yapının Rasattepe'ye inşa edilmesine karar verildi. Bu kararın ardından ilgili arazide kamulaştırma çalışmaları başlatılırken yapının tasarımının belirlenmesi amacıyla 1 Mart 1941'de uluslararası bir proje yarışması açıldı. 2 Mart 1942'de sona eren yarışma sonrasında yapılan değerlendirmeler sonucunda, Emin Onat ve Orhan Arda'nın projesinin, birtakım değişikliklerle uygulanmasına karar verildi ve 9 Ekim 1944'te gerçekleştirilen temel atma töreniyle inşaata başlandı. Dört kısım hâlinde gerçekleştirilen inşaat, yaşanan birtakım sorunlar ve aksaklıklar nedeniyle planlanandan geç olarak Ekim 1953'te tamamlanırken, inşaat devam ederken dahi projede değişiklikler yapılmıştı. 10 Kasım 1953'te gerçekleştirilen bir törenle, Atatürk'ün naaşı buraya nakledildi. 1973'ten beri İsmet İnönü'nün kabrinin de yer aldığı Anıtkabir'e 1966'da defnedilen Cemal Gürsel ile 1960-1963 yılları arasında defnedilen on bir kişinin naaşları ise, 1988'de Anıtkabir'den kaldırıldı.

 

Kompleksteki ana yapı olan anıt mezar binasının Şeref Holü olarak adlandırılan kısmında Atatürk'ün sembolik bir lahdi yer alırken Atatürk'ün naaşı, bu yapının alt katındaki mezar odasında defnedilmiştir. Komplekse giriş, Aslanlı Yol adı verilen allenin başlangıcından yapılır ve bu yol, tören meydanına ulaşır. Anıt mezar, revaklarla çevrili bu alanın bir kenarında konumlanırken meydanın Aslanlı Yol'un doğrultusundaki diğer kenarında da kompleksten çıkış kısmı yer alır. Aslanlı Yol'un dört köşesi, tören meydanının çıkışı ve meydanın köşeleri olmak üzere komplekste on adet kule, iki heykel grubu ve Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi bulunur. Anıt Bloku olarak adlandırılan tüm bu yapılar, Barış Parkı adı verilen ağaçlık bir alanla çevrilidir. Yapıların betonarme olduğu kompleksteki yapıların yüzeylerinde ve zeminlerinde, farklı tiplerdeki mermer ve travertenler kullanılırken farklı yerlerde kabartma, mozaik, fresk ve oyma tekniğiyle oluşturulan süslemeler vardır. İkinci Ulusal Mimarlık Akımı üslubunda neoklasik olan yapı, günümüzdeki Türkiye topraklarında tarih boyunca hüküm sürmüş Hitit, Yunan, Selçuklu ve Osmanlı kültürlerinden izler taşır.

 

Anıtkabir'deki tüm hizmet ve işlerin sorumluluğu Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığına aittir ve burada gerçekleştirilecek etkinlikler bir kanunla düzenlenir. Türkiye'deki millî bayramlar ile Atatürk'ün ölüm yıl dönümü olan 10 Kasım günlerinde, hükûmet tarafından Anıtkabir'de resmî anma törenleri gerçekleştirilir. Bunların dışında, devlet protokolüne dâhil kişiler ile diğer gerçek ve tüzel kişi temsilcileri tarafından da törenler düzenlenir. Anıtkabir, yabancı hükûmet yetkililerinin Türkiye'ye düzenlediği resmî ziyaretlerde de zaman zaman uğradığı ve resmî törenlerin gerçekleştirildiği bir yerdir.

Anadolu Medeniyetleri Müzesi

SANAL TURLAR İLE TARİHE YOLCULUK

 

Paleolitik Çağ’dan itibaren Anadolu topraklarının özgün eserlerine ev sahipliği yapan Anadolu Medeniyetleri Müzesi, iki tarihi binadan oluşmaktadır. Bunlar Osmanlı Dönemi yapıları olan Mahmutpaşa Bedesteni ve Kurşunlu Han’dır. 2014’te restore edilerek yenilenen bu müzede sanal turlar, canlandırmalar ve Göbeklitepe’deki T biçimli dikme replikalar ve eserlerle birlikte tarihe bir yolculuk yapmanızı sağlamaktadır.

 

ROMA HAMAMI’NDAN MÜZEYE

 

Ankara’nın ilk müzesinin öyküsü 1921 yılına uzanmaktadır. Mustafa Kemal Atatürk’ün merkezde bir Eti Müzesi kurulması fikriyle, ülkenin dört bir yanından Hitit eserleri toplanmaya başlanmıştır. Dönemin Kültür Müdürü Galip Bey, Ankara Kalesi’nin Akkale Burcu, Augustus Mabedi ile Roma Hamamı’nı müzeye dönüştürerek ilk adımı atmıştır.

 

Akkale’nin sınırlı alanı yetmeyince, Ankara Kalesi yakınlarındaki atıl durumdaki Mahmutpaşa Bedesteni ve Kurşunlu Han’ın restorasyonuna başlanmıştır. 1938 yılında başlayan restorasyon 1968’te tamamlanmıştır. Binaların onarımı devam ederken, 1943 yılında onarımı biten bedestenin orta mekanı ziyarete açılmıştır.

 

ANADOLU TARİHİNE IŞIK TUTUYOR

 

1997’de “Avrupa’da Yılın Müzesi” seçilen ve kendine özgü koleksiyonları ile dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde eserler, kronolojik olarak ayrılmış bölümlerde sergilenmektedir. Üst salonda Paleolitik Çağ, Kalkolitik Çağ, Eski Tunç Çağı, Asur Ticaret Kolonileri Çağı, Eski Hitit ve Hitit İmparatorluk Çağı, Frig Krallığı, Geç Hitit Krallığı, Urartu Krallığı, ve alt salonda ise Çağlar Boyu Ankara ve Klasik Devirler bölümleri yer almaktadır.

 

HAZIR GELMİŞKEN

 

Ankara Kalesi’nin tepesine tırmanıp şehri kuş uçuşu izleyebilir, yine bölgedeki Rahmi M. Koç Müzesi’ni de ziyaret edebilirsiniz. Kaleiçi’ndeki tarihi bir binadaki And Cafe’de manzaraya karşı içeceğinizi yudumlayabilir, kahvaltınızı yapabilirsiniz. Akşam ise yine bu bölgedeki Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi’ndeki konserlere katılabilirsiniz.

 

Rahmi M. Koç Müzesi

Ankara’nın ilk sanayi müzesi olan Ankara Rahmi M. Koç Müzesi 2005 yılında ziyarete açılmıştır. Ankara Kalesi ana giriş kapısının hemen karşısında, eskiden At Pazarı olarak anılan mevkide yer alan müze iki ana binadan oluşmaktadır: Çengelhan ve Safranhan.

Ulucanlar Cezaevi Müzesi

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi veya Ulucanlar Cezaevi, 1925 ve 2006[1] yılları arasında Ankara'nın Altındağ ilçesinin Ulucanlar semtinde faaliyet göstermiş olan bir cezaevidir. Türk siyasi ve edebi hayatında da önemli bir yere sahip olan Ulucanlar Cezaevi'nin restore edilerek müze ve kültür sanat merkezine dönüştürülmesi projesi Altındağ Belediyesi'ne verildi. 2009 yılında başlatılan restorasyon çalışmaları 2010 yılında tamamlandı.

MTA Şehit Cuma Dağ Tabiat Tarihi Müzesi

Türkiye’nin ilk ve en büyük tabiat tarihi müzesidir. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü bünyesinde 7 Şubat 1968 tarihinde, kurumun arazi çalışmalarında toplanan örneklerin sergilenmesi ve depolanması amacıyla kurulmuştur. Müze, yerleşke içinde yapılan yeni binasında hizmet vermeye devam etmektedir. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden derlenmiş, doğa tarihini anlatan çok sayıda fosil, kayaç, mineral ve maden örnekleri müzede sergilenmektedir. Üç kattan oluşan müzenin giriş katında uzaya yolculuk yapacak, güneş sistemi içindeki gezegenleri yakından tanıyacak, ay taşı, yıldırım taşı ve uzayın postacıları olan gök taşlarını inceleme fırsatı bulunmaktadır.

Görme engelli vatandaşlar için hazırlanmış özel bölüm ile de Türkiye’de bir ilk uygulamaya daha imza atılmıştır. Okul öncesi ve ilkokul öğrencileri için eğitim alanı ve sosyal etkinlikler için sergi alanı, kafeterya ve konferans salonu da binanın giriş katında yer almaktadır. Geçmiş yaşantıların kanıtları olan omurgalı ve omurgasız hayvanlara ait fosiller ve bitki fosilleri, 140 milyon yıl öncesine ait etobur dinazorlar, Maraş Fili ve balina iskeleti müzenin birinci katında yer alırlar.

Diyorama Bölümü (Türkiye’nin hayvan ve bitkilerine ait canlandırma vitrinleri), mağara modeli, çökelme ortamını gösteren maket ve Prehistorya (tarih öncesi insanların kullandığı alet ve malzemelerin sergilendiği) bölümü yine müzenin birinci katında yer alır. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden mineraller, süs taşları ve kayaç örnekleri ile Türkiye’de madenciliğin tarihine ilişkin örnekler müzenin ikinci katında yer alır.